Sevgili dostlar,
Şubat ayı boyunca neredeyse her gün aklımda Türk Marşı tınıları ile gezindim ve mırıldandım durdum tüm ay boyunca.
Geçenlerde ne göreyim; nefesimi tutarak beklediğim ve çok severek izlediğim ‘Vartolu’ karakterinin geçtigi ‘Çukur’ dizisine yeni bir karakter eklenmiş. Mahallenin başına ıslah icin gelen bu “belalı’ polis üstelik bir de Mozart hayrani. Bayağı kaçık, sıradışı bir komiser tiplemesi ama bu karakter Çukur mahallesinin bıçkın delikanlılarına Türk Marşı’nı dinletip, parçanin ne olduğunu bilemeyene de “cahilsiniz oğlum” deyiveriyor dizide. Sanatın bambaşka formlarının böyle farklı yerler ve coğrafyalarda birbiriyle buluşması ve birbirini etkilemesi bana çok heyecan verici geliyor; ve dünya ilginç şeylerle dolu bir yere dönüşüveriyor gözümde. Sizlere bu vesileyle Mozart’ın Türk Marşını hatırlatmak ve bu müthiş müzisyenin Mehter müziği ve yeniçerilerin ritm dahilinde yürüyüşlerinden etkilenerek bir kaç başka eserini de Alla Turco (Türk tarzında) bestelemiş olduğunu yad etmek ve onu anmak istedim. O kadar yetenek ve deha sonunda, yoksullar mezarlığına gömülüp giden zavallı Mozart’ın sanatı yuzyıllardir yaşıyor. İyi ki gitmeden müziğini bizlere bırakabilmiş diye geçiriyorum içimden. Şimdi beraberce bakalım Mart ayında Toronto’da neler oluyor…
FAZIL SAY VE NICOLAS ALTSTAEDT
Koerner Hall
2 Mart 2018 her birimiz için Fazıl Say günü bu yıl diye düşünüyorum. Biletlerinin çok önceden satıldığı bu gosteriyi izleseniz de, izleyemeseniz de medarı iftiharimiz Toronto’da. Bu bile her birimiz için gurur verici. Hoşgeldiniz Fazıl Say.
AN AMERICAN IN PARIS
Princess Of Wales Theatre
Bu 4 Tony Award kazanmış müzikali izleme şansınız olursa kaçırmayınız. Hatta Oscar ödüllü ve aynı isimli orjinal filmi izleyip, Gene Kelly ile geçmişe gitmek, ardından da bu nefis teatral ve müzikal uyarlamayı izlemek en keyiflisi olacaktır, buna fırsat bulursanız. Öyküsü uzun soluklu bir yapım. George Gershwin 1928’de bestelemiş. Hollywood yapımı bir müzikal, filme dönüştüğünde ve Gershwin’in müzikleriyle 1951 yılında ilk kez sahnelendiğinde 6 Academy Awards ödülü kazanmış. Ardından bu müthiş Broadway Show ilk kez 2014’de Paris’de seyircisiyle buluşmuş. Paris sonrasında da Broadway’de sergilenmiş ve çok beğenilmiş. Toronto’ya kadar gelmiş olan bu gösterinin bilet fiyatları pek ucuz değil maalesef ama adeta orjinal filmini gölgede bırakacak kadar iyi eleştiriler alan bu performan,a zamanınız ve koşullarınız elverirse, izlemenize kesinlikle değecek bir sanat gösterisi, nefis bir müzikal.
SEBASTIAN MANISCALCO
Air Canada Centre
Biz ailece komedi izlemeye bayılırız. Siz de bizdenseniz, Sebastian’ı izlemelisiniz. Mart ayı içinde Toronto’da tek bir gösterisi var. Yakalarsanız şanslısınız. Ben bunu fırsat bilerek aslında sizleri onunla tanıştırmak istedim. Geçen sene Just for Laughs tarafından ‘Yılın Komedyeni’ gösterilen Maniscalco, eminim yine kahkahalar attıracak Toronto seyircisine. Yıllar önce Los Angeles’a meşhur olma hayaliyle taşınan ve 8 yıl restoranlarda çalışıp, ümidini hiç yitirmeyen Sebastian sonunda yeteneği keşfedilip “Wild West Comedy Show” turuna çıkmasının ardından artık pek çok TV kanalı ve komedi programında yer alıyor. Canlı gösterisine gidemezseniz bile sosyal medyadan izlemenizi tavsiye ederim şiddetle.
GLORIA TREVI AND ALEJANDRA GUZMAN
Sony Centre For The Performing Arts
Latin müzik rüzgarı Meksika’dan esiyor bu ay Toronto’da. İkisi de Diva, ikisi de Latin müziğinin çok sevilen ve dinlenen ismi ve ikisi birlikte ilk kez Toronto’da. Üstelik ilk kez aynı sahneyi paylaşıyorlar. Gloria Trevi, 80’lerden bu yana biraz daha pop tarzına yakın müzik yapıyor. Erkek egemen bir toplumda meşhur olan bu kadın sanatçı ülkesindeki sosyal eşitsizliklerin, kadın sömürüsünün ve din baskısının üzerine dikkat çekip, farkındalık da yaratıyor sanatıyla oluşan bu platformu kullanarak. Alejandro Guzman da “Rock Kraliçesi” ünvanina sahip ülkesinde. Biletinizi almadan bir fikriniz olması adına “Eternamente Bella” ve “El Amor Con Otro”yu bir dinlemenizi tavsiye ederim. Sanırım ardından bu konseri zaten izlemek isteyeceksiniz.
THE BRONX KING OF BACHATA RETURNS!
Air Canada Centre
Dansı seviyorsanız Bachata eşliğinde dansetmemiş olmanız neredeyse imkansız sanırım. Bachata, Dominik Cumhuriyeti’nde çıkmış ama dünyaya yayılmasi pek uzun sürmemiş. Bunda Santos’un ve grubunun popülerliğinin de payı şüphesiz çok. Bronx doğumlu Santos bu seksi ve canlı müzik turunu Avantura grubuyla Kuzey Amerika’ya tanıtmış. Bachata turunde ilk akla gelen isimlerden Santos’a dinleyicileri ‘Modern Bachata Kralı’ ünvanını uygun görmüş üstelik. Kilise korosuyla, henüz 12 yaşında iken müziğe başlayan Santos, şimdi hem grubu Aventura ile çıktığı turnelerde hem de solo konserleriyle müthiş ilgi topluyor. Dinlerken yerinizde duramayacağınız fıkır fıkır bir müzik, dinlemek için ideal bir konser.
THE DEBATERS
Danforth Music Hall
Yıllardır Kanada’da çok çok severek dinlenen ve ciddi dinleyicisi olan bir radyo programı olan “The Debater”ın yayınlarından birinde yer almak ister misiniz? İki komedyeni bir radyo show’unda düşünün. Konu da örneğin Star Wars filmindeki “Darth Vader” karakterinin iyi bir baba olup olmadığı kadar afaki ve saçma ama komik olsun. Komedyenler bu konuda karşılıklı görülleri savunsun ve seyirci de onlara alkış tutarak destek versin. En çok alkış alan komedyen de bu tartışmayı kazansın. İşte böyle bir format ve böyle eğlenceli bir programdan söz ediyoruz. Bu seyircilerden biri olmak ve yılların radyo show programını sahnede canlı izleyip, alkışlarınızla destek vermek isterseniz, jürinin bir parçası olmak üzere hemen biletinizi alın ve kahkahalar atarken alkış tutmaya hazırlanın efendim. Yunan mahallesinin tam ortasındaki bu gösteriye gelirseniz, ya bademli kurabiye, ya da börek yemeden ayrılmayın lütfen bu neşeli semtimizden.
KADHIM AL-SAHIR
Sony Centre For The Performing Arts
Latin müzik kraliçesi, Bronx’dan Bachata kralı derken bir de Ortadoğu’dan bir başka müzik efsanesinden bahsetmeden geçemedim. Kendi türünün Kral Sezar’ı diye tanımlanan bu Irak kökenli şarkıcının müziğini kulak ardı etmeyiniz ve keşfediniz. Türk klasik müziğine benzer tınılar içeren, ney ve kanun sesini çok tanıdık bulacağınız, biraz farklı ama bir o kadar da benzer bir müzik Kadhim’in müziği. 80’lerden beri dinleyici kitlesi her yıl artan ve Bati dünyasından Lenny Kravitz ve Sarah Brightman gibi kendi müzik türünün dışında çok ilginç isimlerle düet yapmış bir isim Kadhim al-Sahir. Ortadoğu’da barış adına gösterdiği çabalardan dolayı da UNICEF İyi Niyet Elçisi seçilen bu efsanevi sarkıcı Toronto’da. Keyifli seyirler dilerim gitme fırsatı bulabileceklere.
Mutlu, neşeli, müzik ve sanatla iç içe bir Mart ayı dilerim hepinize ve Fazıl Say’ın Toronto’da olmasından dolayı duyduğumuz mutluluğu bir kez daha ifade etmek isterim. Sevgilerimle




